KIŞ GELDİ

Kabus gibi bir seçim döneminden sonra normal yaşantımıza dönmeye çalışıyoruz nasıl olacaksa. Bu arada kış mevsimi de kendini göstermeye başladı. Yeme içme düzenimiz, evin yerleşimi, giyinmemiz, her şey kış aylarına göre düzenleniyor. Bugün bu mevsime göre hazırlanmış bir post hazırladım size.

İçinde bulunduğumuz ayın efsane çiçeği kasımpatı. Efsane diyorum çünkü Kars'da da , İstanbul'da da, Bodrum'da da Kasım ayında açıyor. Yani karakteri sağlam bir çiçek, yaz, kış demiyor mevsiminde arzı endam ediyor. Çok da güzel renkleri var. Gerçi artık seralarda  Kasım ayı dışında da yetiştiriliyor.

Size nefis bir kış yemeği. Köfteli, fırında patates. Hemen çok klasik dmeyin, birçok özelliği var. :))

Köftesini istediğimiz şekilde hazırlıyoruz, patatesleri ince ince yuvarlak dilimliyoruz, fırın tepsisinin dibine patatesleri, sonra köfteleri diziyoruz. Fırın kabınız büyük olmasın , iki, üç kat bu işlemi yapabilelim.

Sosu için süt, krema ( ben koymadım bu sefer ), 1 yemek kaşığı kadar hindistan cevizi ve tuzu koyup iyice karıştırıyoruz. Bu sosu köftelerimizin üzerine döküyoruz, yemeğimizi önceden yüz seksen dereceye ısıttığımız fırına koyup patatesler yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.

Sonra fırından çıkarıyoruz ve üzerini köy ekmeği ile kaplıyoruz. Ekmekleri hafifçe elimizle bastırarak süte temasını sağlıyoruz. Üzerine rendelenmiş kaşar peyniri ve küçük doğranmış acı kırmızı biberlerimizi koyuyoruz, tekrar fırına sokuyoruz. Peynirlerin üzeri kızarınca yemeğimiz hazır demektir. Tavsiye ederim çok haysiyetli bir yemek oluyor, yanında da başka bir şeye gerek yok, bir de salata tamamdır.

Facebook dan arkadaşlarım hatılayacaktır geçenlerde paylaşmıştım tam bir kış yemeği. İşkembeli nohut yahni. Çok severim ama senede bir veya iki kere pişer bizim evde. Yanında da turşu çok iyi gitti.

Geçen seneler Bodrum mandilini ile yapmıştım, mandalinlerin kabukları ile ikiye bölerek. Mandalina reçeli. Ama aklımda hep bütün olarak yapılamaz mı diye bir düşünce vardı. Geçen gün bir dergide küçük ve çekirdeksiz mandalinlerden olabileceğini öğrendim. Tesadüfen sitenin önündeki pazarda bu mandalinlerden bulunca alım ve yaptım. Biraz zahmetli aslında uzun bir süreç. Kabukları rendeliyorsunuz mandalinleri suya koyup arada suyunu değiştirerek 2 gün bekletiyorsunuz. Sonra bir taşım kaynatıp tekrar suyunu döküyorsunuz. Sonra mandalinleri kürdanla iki, üç yerinden deliyorsunuz falan. Daha sonra geniş bir tencereye bir sıra mandalin bir sıra toz şeker koyarak bir gece de öyle bekliyor. Ertesi gün pişirme aşaması, ben hiç su koymadım. Ama tabii ki son takıntım kakule ekledim. İki, üç adet de karanfil attım.

İşte size tam bir kış yemeği. Gerçi erkeklerin çoğuna askerlik günlerini hatırlatır, onun için pek sevmezler ama bol acılı, etli yaptım süper oldu. İçine rahmetli annem kabuğuyla sarımsaklar atardı, bende bol miktarda sarımsak koydum.

Balık mevsimi çoktan açıldı ama bu sene de çok fazla yiyemiyoruz nedense. Bende balıkçılara karşı bir güvensizlik oluştu. Bakar mısınız fotografa Boğaz bütün bu teknelerle kaplı.

Nar mevsimin tam ortasındayız bol bol kullanalım, hergün yeni bir faydası çıkıyor ortaya. Ben de bildiğimiz humusu narla denedim enfes oldu. Hem de şık duruyor.

Bugünlük bu kadar. Size çok üşümeyeceğiniz bir kış diliyorum. Afiyet olsun.