KARIŞIK

Paylaşıma başlamadan bugün kitap bloğumda Orhan Pamuk'un, "Kafamda bir Tuhaflık" romanını paylaştım. Ayrıca futbola ilginiz varsa " Yüzde Yüz Gol" diye yeni bir blog açtım. Bakmak iseyenler için kitap bloğumun adresi   ilhanucer.blogspot.com     futbol bloğumun adresi  iucer.blogspot.com      Beklerim efendim.

Karışık postları sevdik bir kere. Uzun uzun tarif vermektense kemdimce ilginç kareleri paylaşmayı daha çok seviyorum. Zaten artık internete girip arama motoruna yazdığınız zaman bir yemeğin yüz tane tarifine ulaşıyorsunuz.

İlk önce bu yaş yeşil zeytinler. Facebookta da paylaştım ta Bodrum'dan kilolarca taşıdım uçaklarda, bir de baktım Cevahir Migros'ta aynı zeytin hem de aynı fiyata. :) Bu da gösteriyor ki artık İstanbul'da her çeşit yöresel ürüne ulaşmak mümkün. Halbuki sonrada hatırladım geçen sene de Migros'tan alıp yapmıştım çok da güzel olmuştu. Neyse akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş. :))

Madem bir Bodrum esintisiyle başladık devam edelim. Çoğunuız bilirsiniz Bodrum pazarlarında pırasa böyle yanında kereviz ile satılır. Pırasayı kerevizle veya nohutla pişirirler, hem de domatesle. İlk seneler çok yadırgamıştım ama sonraları alıştım hatta sevdim bile. Pırasanın tazeliğine bakar mısınız püskülüyle. Nedense İstanbul'da kesiyorlar püskülleri halbuki böyle alınması gerekiyormuş lezzet açısından.

İstanbul'da bütün marketlere baktım bulamadım, Bodrum ve Ayvalık'ta her yerde satılıyor. Kahveli maden suyu çok da güzel tadı var, rastlarsanız bir yerde haber verirseniz sevinirim.

Bodrum'da Güzel Otel'de Cahide yapmıştı süper bir meze. Kabak Carpaccio. Kabakları soymadan chips aparatıyla ince ince doğruyoruz, bir saat kadar limon suyunda bekletiyoruz. Servis tabağına dilimin bir kısmı diğerinin üzerine gelecek şekilde diziyoruz.Dereotu ve maydanozu ince ince kıyıyoruz, kabakların üzerine serpiştiriyoruz. Tulum veya beyaz peyniri ufalayıp üzerine yayıyoruz. Pul biber çok yakışıyor seviyorsanız. Nane yaprakları , varsa frenk soğanı yoksa taze soğanın yeşil kısımlarını en üste koyuyoruz. Zeytinyağı gezdiriyoruz, tuzunu ayarlıyoruz. Hem nefis, hem de çok sağlıklı bir meze.

Bu da kış günleri için bir sağlık iksiri. Artık soğuk günler başlıyor, soğukalgınlığı, grip gibi hastalıklara karşı bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Onun için ben nerede böyle kuvvetli karışımlar görsem not alıyorum.

İstediğiz miktarda çubuk tarçın, karanfil, kakula ve tane renkli biberleri robotta çekiyoruz, toz haline getiriyoruz. İçeceğiniz kadar miktarı, ben 1 çorba kaşığından yaptım iki gün sabah akşam içtim ; bir miktar suya atıp yaklaşık yirmi dakika kaynatıyoruz. Ocağı kapattıktan sonra içine biraz zencefil rendesi, bir poşet siyah çay, limon suyu ekleyip üstü kapalı olarak bir saate yakın demlendiriyoruz. Sonra fincanınıza bir miktar soyup üzerine sıcak su döküp içiyorsunuz. Demlendikten sonraki hali çok yoğun oluyor suyunu kendinize göre ayarlıyorsunuz. Ama şiddetle tavsiye ediyorum çok bomba bir karışım.

Son paylaşımım enfes bir bulgur yemeği. Ben tarifi yapmaya başladım soğanını falan kavurdum tam sıra bulguru koymaya gelecek evde bulgur yok. :)) Tabii ki pirinçle yaptım. Bu sefer demlenirken üzerine haşlanmış nohut konacaktı ben derin dondurucuda var zannediyorum o da yokmuş. Nohut yerine de bezelye koydum. Neyse neticede süper bir yemek oldu.

Tavuk etlerini tam çözülmeden keskin bir bıçakla döner gibi ince ince kesiyoruz.

Tencereye biraz tereyağı, biraz sıvı yağ koyup soğanımızı kavuruyoruz. Sonra küçük doğradığımız domatesleri ve tavuk etlerini koyup kavurmaya devam ediyoruz. Pirincimizi de ilave ederek bir süre daha kavuruyoruz. Sıcak suyu da koyup tencerenin kapağını kapıyoruz ve pilavımızı pişiriyoruz. Demlenirken üzerine haşlanmış nohutu ( ben haşlanmış bezelye koydum) ve dereotunu da serpiştirip demlendikten sonra servis yapıyoruz. Afiyet olsun.