KARIŞIK

Bu karışık postları çok seviyorum. Benim için bir yemeği ince ince anlatmak pek ilginç olmuyor çünkü bloglarda o kadar çok uzman var ki bunların yanında benim detaylı tarif vermem doğru değil diye düşünüyorum. Örneğin tatlı pasta işlerinde iyi olmadığımdan çok basit bir tatlı veya hamur işinde başarılı olunca bu bana çok mutluluk veriyor ama aslında çok basit bir tarif olduğundan buraya koyunca komik oluyor sanki. :)))) Aşağıda bahsedeceğim "Tatar" haşla üzerine yoğurdu, yağı dök ye. Haysiyetlisi böyle değil tabii. Bodrum'dan biliyorum ne kadar zahmetli ve uzun bir süreçte hazırlandığını. Hanımlar birleşir hamuru açarlar küçük küçük kesip  günlerce kuruturlar falan. Ben buraya tarif diye tek bunu koyunca olmuyor işte. :)) Ben de kısa kısa bahsederek yazmak yolunu seçtim.

Geçtiğimiz pazar yapmış facebookda da paylaşmıştım. Kapama deniyor, haşlanmış yumurta ile oluyor. Kapama deyimi bir yöreye ait ama şimdi çıkaramadım. Sade tereyağında da oluyor ekmeği banıp banıp yiyorsunuz, :)) veya yukarıdaki gibi evdeki malzemelerle de yapılabiliyor. Nasıl yaparsanız yapın tek gerçek çok güzel olduğu. Kalori kısmını geçiyoruz tabii dua edin Karatay hanıma uyup sucuk, pastırma falan koymadık içine. :))))

Yukarıda gördüğünüz ev yapımı şalgam suyu. Kesin neticeyi birkaç gün sonra bildireceğim. Biliyorsunuz şalgam çok faydalı bir içecek. Ama aşağıda saydıklarım kadar faydalı olduğunu biliyor muydunuz?

   

      Ana maddesi mor havuç. A vitamini deposu. Göz sağlığına direk faydası bilimsel olarak da ispatlanmış.

       

      Antidoksan özelliği var.

      Hücre yenileyici.

      Kabızlığın doğal ilacı. Zayıflatıcı özelliği var.

      Sinirleri yatıştırıyor çünkü içinde B gurubu bütün vitaminler var.

      Mide ve karaciğer için mucize ilaç deniyor.

      Kalsiyum, potasyum ve demir içeriyor.

      Vücuttaki toksinleri atıyor.

      Şeker hastalığına iyi geliyor.

      Kışın grip ve soğuk algınlığından koruyor.

      Tek kötü yanı iştah açıyor. :((((

      Benim şahit olduğum faydası rakı ile çok iyi gidiyor. :))

Bu kadar faydası olan bir ürünü kendim yapmak istedim, araştırınca yapımının kolay olduğunu görüp malzemelerimi aldım ve yaptım. Şimdi Adanalı bloggerlar nasıl tepki verir bilmem ama sanki güzel olacak. 

Ana maddesi mor havuç, şalgamda beyaz turba benzeyen her yerde bulunabilen bir ürün. Şalgamı, havucu ve pancarı temizleyip yıkıyoruz.

Yukarıdaki şekillerde doğruyoruz. Büyük kavanoza veya pet şişeye atıyoruz. Üzerine bir adet limon suyu, tuz, biraz şeker, acı seviyorsanız 4-5 adet kuru acı biber koyuyoruz. Tülbente sardığımız iki dilim ekmeği maya olarak ilave ediyoruz. ( nohut veya bulgur da oluyor) Üzerine çıkacak kadar su koyup serin bir yerde arada kavanozu sallayarak on beş gün tutuyoruz.

Yukarıda gördüğünüz yoğurt kaplarını Tunca tarif kitabıyla beraber Fransa'dan getirmişti. Ben de yapıp burada paylaşmıştım. Uzun süredir kullanmıyordum geçen gün aklıma geldi tekrar yaptım. Bundan sonra devamlı yapmayı düşünüyorum. Bu mümkün mü bilmiyorum ama şeklinden midir, cinsinden midir taş gibi yoğurt oluyor. Aynı anda pyrex kapda da yaptım o sulu oldu. Yoğurdu artık fırında yapıyorum. Mayaladıktan sonra 50 derecede bir saatte süper oluyor.

Cevizli, incirli, kuru üzümlü, kuru kayısılı evde ne varsa onlarla yaptım, netice süperdi. Zaten yoğurda birçok şey yakışıyor. Taze meyvede eklenebilir tabii sonradan.

Mis gibi kokan bir kekik kümesi. Sadberk hanım müzesinin bahçesinde betonun ortasında. Şehrin göbeğinde insanı heyecanlandıran bir güzellik.

Yazımın başında bahsettiğim tatar. Daha doğrusu Bodrum ve yöresinde öyle deniyor. Hemen her bölgemizde yapılıyormuş değişik adlarla. Bodrum'da düğün yemeği olarak da ikram ediliyor. Yani yapılışı ve zahmetiyle aslında çok haysiyetli bir yemek oluyor. 

Tabii hamurunu hazır alınca benim için çok kolay oldu hazırlaması. :)) Hamuru haşlayıp süzüyorsunuz makarna gibi. Derin bir kapta yoğurdu ve ezilmiş sarımsağı karıştırıyoruz. Soğuyan hamurumuz ekliyoruz. Üzerine kızdırılmış zeytinyağı ve kırmızı biber gezdiriyoruz, nane serpiyoruz, tabii tuz da koyuyoruz. Bodrum'da cacık gibi biraz sulu yaparlar. Çok da güzel mezedir aslında.

Çocuklara giderken götürdüğümüz yapımı biraz değişik kol böreği. Yapımı tamamen Gülden'e aittir, bana fotografını çekmesi ve de yemesi kaldı. :)))

Yufkanın üzerine malzeme konmadan yağ sürülüyor, un serpiliyor.

Sonra malzeme konuyor kenarından, bizim çocuklara göre börek yalnızca kıymalı olabileceğinden kıyma kondu. Sonra sarılıyor ve kol böreği gibi kesiliyor. Üzerine özellikle yumurta sürülmüyormuş, sadece yağ; Gülden'in yalancısıyım. Çok güzeldi hatta sanki baklava hamurundan yapılmış hissi veriyordu.

Biraz uzun bir post oldu galiba hoşçakalın.