ANADOLU KAVAĞI - YOROS KALESİ - MİDYE TAVA ( 1 )

Bugün yemek paylaşımı yok. :) Dün gittiğim Anadulu Kavağı'nı anlatacağım size. Yemek bloğunda ne alaka diyebilirsiniz ama özellikle İstanbul ve civarında oturanların mutlaka gitmeleri, doyasıya gezmeleri gereken bir yer Anadolu Kavağı. Rehber arkadaşımız Enis hadi deyince sabah 8 vapuruyla ( motoruyla) geçtik karşıya.

Teknenin halini görüyor musunuz? Kimsecikler yok. Halbuki yazın ortası. Oturan benim arkadaş Enis. :))

Kalktıktan beş dakika sonra Rumeli Kavağı'na yanşıyoruz, buradan üç beş kişi daha biniyor belli ki bu binenler Anadolu Kavağı'nda çalışanlar.

Tekrar hareket ediyoruz üçüncü köprü solumuzda kalacak şekilde gidiyoruz.

Çok kısa bir süre sonra Anadolu Kavağı gözüküyor. Evler tam denizin kenarında. Hatta tekneden bakınca sanki insanlar evden direk denize iniyor gibi geliyor. :))))

Tekneden inince hiç vakit kaybetmeden Yoros kalesine doğru yola koyuluyoruz çünkü yaklaşık yarım saatlik çok dik bir yürüme parkuru bizi bekliyor. Serinlikte gitmekte yarar var.

Ama yolda manzaralar nefis. Soluna bakınca alabildiğine ormanlık alan, karşına bakınca bütün ihtişamıyla Boğaz. Arkadaşımın profesyonel rehber olması benim için büyük avantaj tabii.

Artık büyülenmiş olarak yürüyoruz, manzara o kadar güzel ki ne sıcağı hissettik, ne susuzluğu.

Yeşillik ve deniz muhteşem bir uyum içindeler.

Yeşilin her tonunu görebiliyoruz ve ortada bütün heybetiyle bir fıstık çamı.

Sanki deniz değil de göl.

Ana yoldan giderken yukarıdaki tabelayı görünce oku takip ettik. Aslında düz gitsek daha kısaymış ama gazinoların bu yolu güzel diye buradan gitmeyi tercih ettik.

Böyle iki tarafınız ağaçlarla kaplı dar bir patikadan tırmanışa devam ediyoruz.

Ve kahve molası verdiğimiz inanılmaz manzaralı yer.

Alabildiğine orman, alabildiğine deniz, buzlu su ve kahve. Daha ne olsun? :))))

Aşağıda Anadolu Kavağı'nın tamamını görebiliyoruz.

Yollarda böyle lavantalar var, orman havasına bir de bunların kokusu eklenince yürüyüşümüz daha da şenleniyor.

Bunlar güzel manzaralar değil mi? Ama asıl manzaraları yarın ikinci bölümde göreceksiniz inanılır gibi değil. Bu postu ikiye böldüm, sizi yazılarla boğmak istemedim fotograf ağırlıklı hazırladım. İkinci kısım yarın efendim hoşçakalın.