AYVALIK'TA BİR MEKAN VE AYVALIK LEZZETLERİ

Ne kadar uzun zaman olmuş bir şey paylaşmayalı, yaz aylarında böyle oluyor. Şöyle bir dolaştım da çoğu blog da aynı gevşeklik var. Üstelik bu kış doğru dürüst balık da yiyemedik, böyle olunca benim balık paylaşımlarımda gözle görülür bir düşüş oldu. Bu da sitemleri beraberinde getirdi. Seneye balığın çok olacağını düşünüyorum. Neyse bugün size on beş günümü geçirdiğim Ayvalık'tan bir mekanı yazacağım ve de Ayvalık'a özgü lezzetlerden bahsedeceğim.

Ayvalık'a yolu düşen herkesin mutlaka bildiği ve ziyaret ettiği bir yer. Birisine nerede yemek yiyebilirim diye sorun burayı gösterecekleri kesin. 

Duvarlarında basında çıkmış övgü yazıları asılı. Hele Mehmet Yaşin'in burada program yapması bence olayı patlatmış.

Gene burada yemek yiyen birçok ünlü kişinin fotograflarını da görebiliyorsunuz duvarlarda.

Muhteşem kelle paça, işkembe ve beyin çorbaları var. Mekanın bir kısmında da yöresel otlarla yapılmış yemekler, etli, tavuklu yemekler sunuluyor. Şundan şundan diye gösteriyorsunuz tabağa koyup veriyorlar. Benim hiç sevmediğim bir tarz bu. Hepsi birbirine karışıyor zeytinyağlısı, etlisi. Ama büyük şehirden gelen bizler ünlü bir yer olduğu zaman her şeyi hemen benimseriz. Şimdi İstanbul'da bir esnaf lokantasında böyle bir şey yapılsa emin olun kimse yemez. Benim tercihim de bu yüzden tavuklu iç pilav, nohutlu keşkek ve patlıcan oturtma oldu. Nedense 17 yıl boyunca Bodrum'da ağzıma sürmediğim keşkeki istedim. :)) Eğer yolunuz Ayvalık'a düşerse ve hala bu mekanı bilmiyorsanız mutlaka gidin derim. Fiyatlarda çok uygun.

Ayvalık pazarlarında en hoşuma giden kabaklar oldu. Bildiğimiz boyutta bir kabağa hiçbir yerde rastlamadım. Hepsi küçücük ve çok taze. 

Hatta yıkayıp çiğ olarak da yiyorlarmış. Koyu yeşil renklileri Girit kabağı diye satıyorlar, bol bol aldık bol bol yedik. İstanbul'a da getirdim.

İstanbul'a getirdiğimi taze bezelyeli, havuçlu pişirdim inanılmaz güzel oldu. Hatta kabak konusundaki ön yargım değişti diyebilirim. 

:))

Bol arpacık soğan, taze bezelye, havuç, kabaklar hepsini iri iri doğradım ve zeytinyağlı pişirdim.

Deniz börülcesi zannettiniz ama değil. Kendileri deniz fasülyesi. Kaya koruğu ile de karışıyor. Biliyorsunuz deniz börülcesinin ilk pazarlandığı yer Ayvalık'tı. Uzun süre sadece burada bulunuyordu. Galiba bu ot da buraya ait. Bütün Ayvalık restoranlarında baş meze bu, hemen de bitiyor. Hatta rezervasyon yaptırırken bu otu da ayırıyorlarmış.:)) Haşlayıp zeytinyağı, limon, sarımsak sosuyla da yaptık, gene haşlayıp sarımsaklı yoğurtla da yedik ama asıl domates sosuyla servis ediyorlar. Bana sorarsanız yoğurtlusu derim.

Bunun Ayvalık'la ilgisi yok. Lezzet dergisinden muhteşem bir yaz içeceği. Bir litre suyu kaynatıp içine üç poşet siyah çay atıyoruz. Beş dakika demlendikten sonra çayları çıkarıyoruz. İstediğiniz kadar şeker koyup eritiyoruz. Ben şeker koymadım tam da kararında oldu bana göre. Sonra biraz limon sıkıyoruz Bir bardak anansas suyu ilave ediyoruz. Piyasada litrelik ananas suları satılıyor. Sonra buzdolabına koyuyoruz. İçeceğimiz zaman içine bol buz, limon ve ananas dilimleri ve birkaç yaprak taze nane koyup içiyoruz. 

Bu da biraz daha koyu, çay poşetleri biraz fazla kalmış herhalde. Biz alıştık sabahları kahvaltıda içiyoruz sıcak günlerde nefis oluyor.