GENE KARIŞIK

  Bayağı olmuş yazmayalı. Yaz aylarında zaten zorunlu olarak aksıyor, bir de üstüne Soma faciası, yetkililerin, devlet büyüklerinin bu ölen üç yüzden fazla insanımızın  durumunu normal gösterme çabaları morallerimizi çok bozdu. İçimden ne blogda yazmak ne de yazılanları okumak geldi. Ama düşününce galiba bizden istenen de bu. Bezgin, küskün olma hali, devamlı tedirgin, öfkeli olmamız, günlük işlerimizi yapamaz hale gelmemiz isteniyor. Çünkü bugünkü iktidar bundan besleniyor. Ben de kendi çapımda bu durumdan kurtulmak için fırsat buldukça yazmaya, günlük yaşantımı aksatmamaya karar verdim. Bir de Gülden'in ameliyatı vardı bu süreçte. Gözlerinden oldu ve bugün dikişleri alındı. Neyse artık başlıyorum karışık postuma.

Geçen yazımda bahsetmiştim erik turşum süper oldu. Demek ki neymiş evde günlerce kalan pörsük eriklerden değil, papaz eriğinden yapılırsa güzel oluyormuş erik turşusu. :)) Eğer zamanı geçmediyse gene yapacağım herhalde.

Pınar beni mi çok sevdi yoksa bütün bloggerlara mı gönderiyor bilemiyorum ama çok güzel bir paket göndermiş gene bana. :)))) Kaliteli bir kesme tahtası, soğutuculu çanta, içinde iki büyük dilim hindi sucuk olan yeni ürünü bir paket. Beklemediği bir anda kargoyla böyle bir şey gelince insan mutlu oluyor.

Tabii hemen o akşam hindi sucuğun diyetimize bir zeval vermeyeceğini düşünerek ızgarada yaptık. Hindi değil de bildiğimiz sucuk tadında çok lezzetliydi. Ama bu ürünü büyük marketlerde bulamıyorum sebebi nedir acaba? Bu arada diyet olayı aynen devam ediyor. Altıncı hafta itibariyle sekiz kilo verdim.

Bartu Galatasaray tribünlerinde çok sevilen bir taraftarın ilkokul çağındaki oğlu. Yemek yerken bir lokma yemek borusunu tıkıyor ve ölüyor. Nasıl bir kaderdir bu? Çok üzüldüm hatta maçı izlerken aklımda hep bu vardı çok gerildim. Işık içinde yatsın küçük Bartu.

Tarif Sahrap Soysal'dan. Dün facebook sayfasında paylaşmıştı, bu akşam hemen yaptım çok güzel oldu. Her ne kadar Gülden acısı eksik, sarımsağı az gibi bahaneler bulsa da niyeti sonra anlaşıldı. Çok iyi meze olurmuş rakısız olmazmış. :)))) Bu arada Sahrap hanım gerçekten aştı artık, eskiden pek tutmazdım tariflerini ama hergün bir bomba tarif veriyor. Fasülyeler haşlanıyor, tavada zeytinyağında ( tarifte tereyağı) ceviz, toz kişniş, toz kırmızı biber, pul biber ve sarımsak kavrulup fasülyenin üzerine dökülüyor.

Bu arada balık yasağı var biliyorum ama gümüş balığının tam zamanı aklınızda olsun. Migrosta çok tazeydi nereden alıyorlarsa. Ayrıca yolunuz Boğaz'a düşerse oltacılar canlı olarak istavrit, mezgit ve gümüş balığı tutup leğenlerde satıyorlar.

Gümüşün tek olabilir hali tavada yapmak. Normal un ve mısır ununu karıştırıp kızarttım. Yumurtaya da bulanıp kızarır daha lezzetli ama daha ağır olur. Bugünlük bu kadar. Afiyet olsun.