IZGARA SOMON - MANTARLI RİSOTTO

Balık sezonu dedik ama hala tık yok tezgahlarda. Palamutları dizmişler hiç güven vermiyor. Kötü niyetli miyim bilmiyorum ama sanki geçen sene bollukta dondurdukları balıklar gibi geliyor. Küçük çingene palamutu olsa neyse bayağı büyük balıklar. Onun için gene somona kaldık. Gerçi somonu seviyorum sık sık da alacağım galiba bu sene. Yüz somon tarifi diye bir kitap buldum evde bu tarif de oradan. Risotto bizim her yörede değişik şekillerde yapılan keşkek yemeğine benziyor. Ben senelerdir yaşadığım Bodrum'un yöresel her şeyini sevdim keşkek hariç. Halbuki ne emek vardır keşkek yapımında. Ama sevememiştim bir türlü. İşin ilginç tarafı Risottoyu sevdim. :))))

Risottonun özel bir pirinci var. Alborio pirinç. Büyük marketlerde bulunuyor. Risotto baldo pirinçten falan olmuyor. Eğer bulamazsanız hani bazı marketlerin önünde açıkta üç kuruşa sattıkları ama kimsenin yüzüne bakmadığı kırık pirinçler vardır ya onunla da oluyor. Pişirmesi de eğer hilesine kaçmayıp normal pilav gibi pişirmezseniz bayağı zahmetli. Bildiğimiz lapa gibi bir şey olması gerekiyor. 

Risotto için pilav tenceresine biraz zeytinyağı koyup küçük küçük doğradığımız soğanı ve iki diş sarımsağı içine atıyor ve devamlı karıştırarak soğanı yakmadan kavuruyoruz. Ayrı bir kasede et suyumuzu hazırlıyoruz. ( ben tablet kullandım) Sıcak olacak ama kaynamayacak. Tencereye pirinci aktarıyoruz ve birkaç karıştırdıktan sonra et suyumuzu azar azar katıyoruz ve devamlı karıştırıyoruz. Suyu çektikçe et suyunu az az koymaya devam ediyoruz. Bu işlem yaklaşık otuz dakika sürüyor. Pirinç yumuşayınca tuzunu ve karabiberini koyuyoruz. Bir müddet sıcak suda beklettiğimiz 8-10 tane safranı da koyup karıştırıyoruz ve tencerenin kapağını kapatıyoruz.

Tavaya az zeytinyağı koyup mantarları içine atıyoruz ve karıştırarak pişiriyoruz.

Pişen mantarları da  Risottomuza ilave ediyoruz. Üzerine toz permesan peynirini gezdirip karıştırıyoruz.

Balığımızın garnitürünü hazırlıyoruz. İyice yıkadığımız rokaları ince ince doğruyoruz. Bir adet narı ayıklıyoruz ve rokayla karıştırıyoruz. Benim anlamadığım bir nokta nar hangi mevsimde olur? Herhalde Eylül ayında değil. :)) Ama bakıyorsunuz marketlerde var ve mevsim meyvelerinden ucuz. Ağacın serası da olmayacağına göre nasıl oluyor, ben çözemedim valla. Ama nar zaten salatalara çok yakışıyor da roka-nar uyumu gerçekten müthiş. İki mayhoş tat çok yakıştılar. Fotograftaki küçük domatesler ve biberler sitede bir arkadaşımızın bahçesinden.

Sıra geldi balığımıza. Somon zaten böyle dilimler halinde satılıyor. Yıkadıktan sonra tuzla biraz ovuyoruz ve iki tarafını da hafifçe yağlıyoruz. Aslında yağlamasanız da olur çünkü somon çok yağlı bir balık. Izgarayı kızdırıyoruz ve balıklarımızı koyuyoruz. Bir tarafı iyice kızardıktan sonra çeviriyoruz ve o tarafını da kızartıyoruz.

Servis tabağına balıklarımızı çıkarıyoruz. Yan taraflarına mantarlı risottoyu ve narlı rokamızı koyuyoruz. 

Tam balıklarımız kızarırken yukarıdaki komşudan gelen odun ateşinde saçta pişmiş ekmek eşliğinde yiyoruz. :)) Biraz çok konuşuyor ama böyle durumlarda komşumu seviyorum. :)))) Bu arada Risottoda sonuç süper. Ama şöyle de düşünülebilir, sarımsak, soğan, safran, mantar, permesan peyniri, et suyu. Bu kadar lezzet veren ürün kabağa da konsa güzel olur. :)))) Afiyet olsun.