14 Ağustos 2013 Çarşamba

MİMLENMİŞİM. :))

Şu mim olayını çok benimseyemedim açıkcası çünkü itiraf edeyim mantığını çözemedim. Ama mimlenince de hoşuma gitmiyor değil. Bu son mim için Siyahkuğu'ya çok teşekkür.

Ben kimim?

Ankaralı olan ama doğduğu şehri sevmeyen değil sevemeyen ender kişilerden, daha küçükken ailesi İstanbul'a yerleşme kararı alınca çok sevinen ama üniversite yıllarında yolu tekrar Ankara'ya düşen biriyim. Bir şeyi kafaya takarsam mutlaka olmasını isterim yoksa ufak şeylerden bile mutsuz olabilirim. Her şeye heves ederim ama çabucak hevesim kaçar. Nasıl bir huysa. :)))  Yaşamda hiç kazık yemeyeceğimi  daha doğrusu karşımdaki insanların kazık atmayacağını düşünürüm, tabii ki çok kazık yerim. :)) En basiti pazarda domates alırken adam süper bunlar derse hemen alırım. Ankara, İstanbul derken arada 17 senelik bir Bodrum yaşantısı da var. Başka ne var? Çabuk kızarım ama hemen sakinleşirim örneğin. Üniformalara karşı bir alerjim vardır, üni. yıllarından geliyor olabilir. Polis, asker, belediye memuru gördüm mü yolumu değiştiririm eğer muhatap olmam gerekiyorsa sonu mutlaka tartışmaya gider. :)) Bir kere onlarca arabanın arasından benim arabamı çekmişlerdi polisin yüzüne karşı etmediğim hakaret kalmamıştı. Herhalde beni büyük başlardan falan zannettiler ki başım derde girmedi. :)) Halbuki bilselerdi gariban olduğumu neler gelirdi başıma kimbilir. :))))


Bloğumun adı nereden geliyor?

"Festigan", Bodrumca fesleğen demek. Orada herkesin yetiştirdiği ve çok sevilen bir bitki.




Böyle olunca reyhan deniyor. Yemeklerde, soslarda artık çok sık kullanıyoruz.






Böylesi de var saksılarda bir görevi de sivrisinekleri kovmak ama bana hiç denk gelmiyor böyle görevine sadık bir fesleğen. :))))







Bu da fesleğenli makarna efendim. Fotograf internetten alınmadır söyliyeyim de sonra beni fotograf hırsızlığı ile suçlamayın. İşte benim boloğumun adı oğlum Arda'nın önerisi ile bu çiçeği çok da sevdiğimden Bodrumca "Festigan" oldu.



Blog açmaya nasıl karar verdim?


Bodrum'da ben defterler, gazete küpürleriyle falan boğuşurken yemeklerle ilgili olarak Arda herhalde dağınıklıktan çok sıkılmış olacak ki blog açma önerisi  getirdi ve kurulumdaki teknik yardım ve destekleriyle blog oluştu. Galiba kuruluş günü de doğum günüme denk gelmişti.


Kişiliğim?

Balık burcunun tüm özelliklerini taşıyorum desem yeterlidir aslında.








Hani eski Türk filmleri vardır ya kör kız, zengin oğlan kayınpeder fabrikatör Hulusi Kentmen falan millet dalgasını geçerdi ben salya sümük ağlardım. :)))) Balık burcunun en büyük özelliği duygusallık. Veya bir dizide normal bir olay olur ben de gene hüzün. :))))  Neyse beni ağlatmayın şimdi bu kadar. :))

Hoşlandıklarım?

Tabii en başta yemek yemek. Çok değişik yemekler yapmak. Seyahat etmek, değişik yerler görmek. Gittiğim yerlerin yöresel ürünleri.






Bütün çocuklar. Öyle ki bütün yaramazlıklarını hoş görebilirim. ( Havuz kenarında ben yemek yerken yanımdan havuza atlamak hariç. :))))  ) Galatasaray'la ilgili her şey ve herkes. Fanatiklik parayla değil.




Bodrum'da her sağanaktan sonra oluşan gökkuşağından hoşlanırım.




Hoşlanmadıklarım?


Örneğin denizi çok seviyorum ama uzun uzun yüzmekten hoşlanmıyorum. Ahmet Ümit'in yazdıkları hariç tarihi romanlardan ve filmlerden hoşlanmıyorum. Daha doğrusu tarihten hoşlanmıyorum.







İsmini bile yazmak istemediğim yukarıdaki kişiden hoşlanmıyorum. Fenerbahçede oynadığı için değil. Galatasaraydayken de hoşlanmazdım. :)))) Bu hükümetten tümüyle hoşlanmıyorum. 5 yıldızlı otellerden hoşlanmıyorum. Orada her şey ve herkes suni geliyor bana. Din kisvesi altında her yaptıklarını mübah gören insanlardan hoşlanmıyorum.




Çantanda olmazsa olmazların?

Çanta kullanmıyorum. :))))


En son okuduğun kitap?

Bu bende son zamanlarda sıkıntı yaratan bir durum. Nilüfer Kuyaş'ın Ada'daki Ev romanı okuyorum ve 2 aydır elimde oradan oraya sürünüyor.






Halbuki ne kadar da güzel yazmış Nilüfer Kuyaş. Ama gitmedi işte. Aralarda başka kitaplar da okudum. İnşallah bu akşam bitecek ve yarın kitap bloğumda paylaşacağım.

22 yorum:

  1. BÜYÜK BİR ZEVKLE OKUDUM.İYİ AKŞAMLAR DİLİYORUM.

    YanıtlaSil
  2. sizi bizr kez kada yakından tanımak güzeldi.:)
    teşekkürler cevaplar için...
    fesleğen için bizim oralarda da (kaş kekova) festigan derler.:)
    saygılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaş'ta da aynı ad olması ilginç. Ben teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil
  3. Her soruyu pek güzel cevaplamışsınız. Keyifle okudum. Fesleğene ben de bayılırım. Bizim buralarda da feslikan derler. Hatta Antalya'nın batısında, Toros Dağları'nda Feslikan Yaylası diye bir yer var. Havası enfestir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Ege'de de bazı yerlerde feslikan diyorlar. saolun yorumunuz için.

      Sil
  4. ASLINA BAKARSANIZ MİM BANA GELDİĞİNDE HEMEN AKLIMA GELMİŞTİ AMA PEK HOŞLAŞMIYORSUNUZ DİYE MİMLEMEMİŞTİM AMA
    ALLAHTAN O İŞİ BENİM YERİME SİYAH KUĞU YAPMIŞ
    EKSİK KALAN YANLARINIZIDA TAMAMLAMIŞ OLDUK

    GAYET AÇIK VE GÜZEL BİR MİM OLMUŞ
    HAYIRLI AKŞAMLAR

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mim olayını pek çözdüm sayılmaz onun için yoksa hoşlanmamak değil. Dur ben de bir mim hazırlayayım. :))) Teşekkür ederim yorumuna.

      Sil
  5. İşte Mim bu kadar güzel olunca cevaplarda böyle mükemmel olmuş her mİm' i bende sevmem amacı kişiyi daha yakından tanımak adına bazen çok incitici ve rencide edici yada kişinin kendine saklamak istediği çok özel sorular cevap sorulabiliyor ama Seyyah'ım çok harika bir mim bulmuş önce ona teşekkür ederim bu güzel cevaplar içinde size teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru söylüyorsun çok özele inmeye çalışan sorular oluyor bazen. Seyyah mı yapmış bu mimi bilmiyordum. Beni mimlediğin için ben sana teşekkür ederim.

      Sil
  6. Eh boylece hakkinda bilmediklerimizide ogrenmis olduk..iyiki mim lenmissin..(Aslinda bende mim lenmisim Siyah Kugu tarafindan ama cevaplamak hiiic isime gelmiyor:)) )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bekliyoruz senden de kaçış yok. Saol yorumun için.

      Sil
  7. Bir solukta okudum cevaplarınızı, sizi daha yakından tanımış olduk :)

    YanıtlaSil
  8. Fotograflar internetten olduğu için iyi çıkmamış. Şimdi fark ettim. :)) Teşekkür ederim yorumuna.

    YanıtlaSil
  9. Mimler beni tedirgin ediyor ve genelde yapamıyorum :) tek iyi noktası blog arkadaşalrımız daha yakından tanımak. Mesela blog ismini hep merak ediyordum, mesela burcunu öğrendim, mesela sevdikelrin-sevmediklerini. İşte bu gibi iyi yönleride var :)
    Balık burcu çok duygusal ya :) ablamda Balık ordan iyi biliyorum.
    Ayrıca Fesleğen gerçekten Sivrisinekleri kovmuyor :) ama geçenlerde biri pencere önünde kahve yakın içeri giremezler dedi. Yaktım ve gerçekten işe yaradı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de yemek blog sahipleri çoğunlukla bayan olduğu için sorular da o yönde oluyor. :)) Balık evet aşırı duygusallık. :( fesleğen kesinlikle kovmuyor sinekleri ama kokusu çok güzel. Kahveyi hemen bu akşam deniyorum. Teşekkür ederim.

      Sil
  10. Bu mim durumlarından bende hoşlanmasam da, birbirimizi daha iyi tanımamız açısından çok olumlu buluyorum.
    Keyifle okudum tüm cevaplarını.
    Çevresinde çok sayıda balık burcu olan bir terazi olarak, sizleri iyi tanıdığımı düşünüyorum :))
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu burç işlerinden pek anlamasam da kendi burcumun özelliklrini taşıyorum. Teşekkür ederim yorumuna.

      Sil
  11. Sizi tanımasam da paylaştıklarınızdan, yazdıklarınızdan tarzınızı az çok tahmin ediyordum. Severek de takip ederim sizi. Ve sosyal demokrat bir yapınız olduğunu düşünüyordum. Ancak askerimize en çok sahip çıkmamız gereken şu dönemde "askeri, polisi gördüm mü yolumu değiştiririm" demeniz beni biraz hayal kırıklığına uğratıp üzdü doğrusu. Komutanlarımız, aydınlarımız suçsuz yere içerdeyken, bu şekilde bir ifade, birilerinin ekmeğine yağ sürmüştür diye düşünüyorum. Üniversite yıllarınızdan kalmış olmasına hak verebilirim ama şu an bir savaş çıksa biz değil, askerlerimiz gidecek savaşa. Başımıza kötü bir iş geldi mi (hırsızlık, gasp vs..) gideceğimiz yer yine polis. Sizi seviyor olmasam inanın bu yorumu yazmazdım. Ha diyebilirsiniz benim paylaşımım, benim fikrim, severim sevmem seni ne ilgilendirir. Hepsine eyvallah, ancak tekrar söylüyorum, onlara biz sahip çıkmazsak kimse çıkmaz emin olun..

    YanıtlaSil
  12. Tabi ki askerlerimizin haksız yere hapse atılmasını ve de çok uzun süreler ceza almalarını kabul edemiyorum. Ve buna karşı yapılan protestoların içinde de oldum ve olacağım. Ama bir kişiyi veya kurumu tabulaştırırsak sonuçları kötü oluyor. Eleştirilecek yerleri belirtmemiz gerek. Askerlerin içinde çok da masum olmayan bir kesim var. Evren darbesinde yapılan inanılmaz
    işkenceler, küçük yerlerde askeri birliklerin olduğu yerler ve yakınlarına sivillerin alınmaması ( örneğin Tatvan'da göl kenarı askeri lojmanlar , tenis kortları, spor salonları ile doludur ama Tatvan'lı bir genç daha gölü yakınen görmemiştir çünkü oraya gitmesi yasaktır.) bnlar hoş şeyler değildi. Ayrıca hep çok güçlü olarak bildiğimiz ama bir PKK terörüyle başa çıkamayan, kış aylarında boş dağlara milyarlara mal olan baskınlar düzenleyen bir asker. Evren'in yaptığı iş miydi? Hala toparlanamadı bu ülke. Yani şimdi Evren'i sevmek zorunda mıyım asker diye? Polis ayrı bir konu. Ben suçu ne olursa olsun vatandaşının kafasına 5 metreden nişan alıp plastik ( gerçeğinide attı) mermi atan polisi sevmek zorunda mıyım? Dediğiniz gibi başıma hırsızlık olayları da geldi polisten sadece nasihat aldım. Demokrasi böyle güzel birbirimize saygıyı bir şekilde tartışalım, saygı duyalım ama fikirlerimizi kabul etmek zorunda değiliz. Ben de size saygı duyuyorum çok ilgi ile bloğunuzu izliyorum ama bu yazdıklarınızın çoğuna katılamıyorum. Çok teşekkür ediyorum bu eleştirel yorumunuz için. Yemek ne güzel gözüküyor ,süper falan olmuyor her zaman, böyle eleştiri de olsun. Tekrar kutluoyorum sizi.

    YanıtlaSil
  13. Evren darbesine benim de söyleyecek sözüm yok inanın. Solu bitiren bir darbedir. Tabiki kişileri ve kurumları tabulaştırmak değil niyetim. Ancak bazı kişi veya kişiler yüzünden bir zümreyi sevmemek de haksızlık bence. (Babam ve abim asker, eşim de polis olduğundan, her iki mesleğin de gözle görülen ve görülmeyen taraflarını az çok bildiğim için söylüyorum) Askerin de polisin de eleştirilecek tarafları mutlaka var. Kendileri de farkında bazı şeyleri. Ancak son günlerde yaşadığımız olaylar meslekle bağdaştıramayacağımız insani olmayan türden olaylar, vahşetten başka birşey değil. Ben teşekkür ederim yorumumu demokratik bir şekilde yorumladığınız için..

    YanıtlaSil
  14. Tabi ki genel anlamda konuşuyoruz. Yoksa şahıs olarak süper insanlar var. Ben ailemde de subay çok. Gezide birçok polisle konuştuk hiç de eylemleri yapanlar gibi değiller. Hatta bzazı durumlarda vatandaşın yüzüne bakamıyorlar olayları tasvip etmedikleri belli. Bu kadar şiddete ne gerek vardı? Karşı gelinse tamam ama kimse polise veya çevreye sataşmak niyetinde değil. Bir direnişte millet en doğal hakkı. Neyse yemek bloğu olduğunu düşünerek bırakalım belki başka bir platformda veya siyasi bir blogda tartışırız. Tekrar teşekkür ediyorum size.

    YanıtlaSil