Bodrum'a ilk yerleştiğimiz yıllar yukarı komşumuz Mustafa ile dağlara çıkar mantar toplardık. Mantar toplamak öyle kolay bir hadise değil. Çıktığınız tepede yüz kilo mantar olsun bu işin acemisi iseniz bir tane bile bulamadan dönersiniz. Mustafa çocukluktan beri dağlarda gezdiği için işin kurdu. Hangi ot nerede olur, mantarlar nasıl toplanır, tam bir uzman. Beraber gezerken o devamlı toplar bende mantar poşetini taşırdım. :))Bazen acır halime, " İlhan abi şu ağacın altına bir bakıver bakam" der, ben de büyük bir sevinçle mantarı kendim bulduğumu zanneder, dönüşte millete hava atardım. :)) Bir gün dağda dolaşırken beni bir yere götürdü, her yer diken. Bunun yemeği çok lezzetli olur toplayalım biraz dedi, biraz olur mu ben ot bulmuşum hepsini yolmağa başladım. Bu da zor iş çünkü elimizde küçük çapa köküyle çıkarıyoruz, asıl makbul kısmı kökü. Ben topladıkça Mustafa, "abi evde bunu kimse ayıklamaz ikimize kalır bu iş" diyor, ben de, " ne olacak ya oturur bahçeye ayıklarız" diyorum. Eve bir geldik Mustafa'nın hanımı daha uzaktan gördü, " bunları ne eve sokarım ne de elimi sürerim ne haliniz varsa görün" diye feryat ediyor. Tek tek dikeni elinizle sıyırıyorsunuz, ben masum İstanbul'lu iki tane ayıkladım ellerim kan revan içinde kaldı. Neyse inat ettik ya bitirdik öyle böyle. Ondan sonra yıkama faslı, oradan oraya yedi sekiz sefer.Bu zahmetli kısmı ama o kadar lezzetli bir ot ki insan doymadan devamlı yemek istiyor. Hele benim küçük oğlum Tunca bir tencereyi yer. :)) İzmir ve çevresinde şevket-i bostan diyorlar.
Yukarıda topraktan söktüğünüz halini görüyorsunuz. Daha sonraları pazarlarda temizlenmiş haliyle satıldığını görünce çok sevinmiştim, çok pahalı satılıyor ama onun kahrını bilen biri olarak helal olsun diyorum. :)) Artık İstanbul'da da bazı semt pazarlarında ve büyük marketlerde bulunuyor. Ben de Metro marketten aldım.
Bu da temizlenmiş, ayıklanmış, yıkanmış hali. Bir tek doğrama işlemi yapılacak. Kenkerin iki tane olmazsa olmazı var. Birincisi kesinlikle kuzu etiyle pişecek ( eğer etli yapıyorsanız), ikincisi bol olarak arap saçı konacak. Terbiyeli de yapan var ama ben sevmiyorum. Metrodan alırken arap saçı da vardı tabi ki aldım hatta onun da yemeğini yaptım.
İşte köküyle beraber arap saçı. Yapraklarından biraz kenkere ayırdım diğer kısmını küçük küçük doğrayıp soğanla kavurdum. Portakal dilimleri ve bir bardak portakal suyuyla pişirdim. Nefis oldu.
Arap saçının her yörede değişik adları var. En bilineni rezene. Kenkerden nerelere geldik, kafamı toparlıyamıyorum aklım akşam ki Shalke maçında. :))
Kenkeri çok iyi yıkadıktan ve doğradıktan sonra tencereye iki adet kuru soğanı ve zeytinyağını koyuyoruz ve soğanlar pembeleşinceye kadar kavuruyoruz. Kuşbaşı kuzu etlerimizi de atıyoruz içine, etler suyunu salıp çekene kadar kavurmağa devam ediyoruz. İki adet küçük doğranmış domates ve bir yemek kaşığı domates salçası ilave ederek domateslerin suyunu çekmesini bekliyoruz.
Kenkerleri ve küçük doğranmış arap saçını da atıp karıştırıyoruz. Bir su bardağı sıcak su koyup tuzunu ve karabiberini ayarlıyoruz. Kenkerler iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz. Bu benim birçok denemelerden sonra ulaştığım en başarılı sonuçtur. Ege'liler itiraz edebilir çok dağişik yöresel pişirme şekilleri var hepsine saygı duyuyorum ama çoğunu seviyorum. Örneğin büyük bir emekle sarılan kenker dolması var bir lokma bile yiyemiyorum. Bu kişisel bir tercihtir. Afiyet olsun.
İlhan bey ne kadar zahmetli bir şeymiş hanfendinin feryat etmesine şaşırmadım:)))) hiç yemediğim bitkiler ama çok lezzetli demişsiniz merak ettim bayağı...markette soyulmuş varmış denk gelirsem ve unutmazsam ben de alayım..Ege otları çok güzel diye hep duyarım..elinize sağlık, afiyet olsun...:)
YanıtlaSilGerçekten çok zahmetli ama emin olun yiyince inanamazsınız lezzetine. Bulursanız alın. Teşekkür ederim.
Silİlhan bey otları seven biri olarak çok lezzetli gibi görünüyor.Sizin kenker dediğinizi ben anne-babamdan duyardım ama onlar kenger derdi en önemli yeri de kökünden çıkarılan kenger sakızı derdi.Çok meşekkatli olduğunu deyince o olduğunu düşündüm.Hem yemek tarifleri hemde ot kök,baharat epey bilgileniyoruz.Teşekkürler...
YanıtlaSilKenker sakızını bilmiyordum. Ama kökü en lezzetli yeri onu biliyorum. Rica ederim ben de sizlerden çok şeyler öğreniyorum. Teşekkür ederim.
SilBugün manavda sordum, 15 lira dedi kilosuna..Ama bayılırım ben şevket-i bostana..Ve sevmediğiniz terbiyelisinden yaparım :)) Arapsaçıyla denemedim hiç, bir de sizin tarifinizle yapayım bakalım :)) Çok güzel görünüyor, ellerinize sağlık..
YanıtlaSilEge'desiniz herhalde. 15 tl. gene iyi bu kadar zahmete. Terbiye olunca kenkerin aroması kayboluyor sanki. Ama arap saçı kesin konmalı bundan taviz yok. :)) Bir deneyin bu şekliyle. Teşekkür ederim.
Silİzmir'deyim.. Tamam , bu defa arap saçıyla deneyeceğim :)
Sil:))
SilKenker çokkk eskilerde kalmış sandım daha var demek ki harika şeyler yapmışsınız elinize sağlık
YanıtlaSilOlur mu eskidikçe kıymetlenenlerden bence. Teşekkür ederim.
SilElinize sağlık.Şevket-i bostan en lezzetli,en zahmetli ve dolayısı ile en pahalı Ege otlarından biri herhalde.Hep kuzu etlisi sevilip yapılır ama biz et yemeyince limonlu salatasını yapıyorum.Sevgiler.
YanıtlaSilEvet salatasını da yapıyorlar. Sende bir veya iki kere yapılan bir yemek olduğu için etlisini tercih ediyorum açıkcası. Teşekkür ederim.
Silİlhan inanın bu otları-sebzemi diyeyim bilmiyorum ki. Hiç yemedim hiç bilmiyorum geçenlerde bir arkadaşın blogunda görmüştüm. Adlarını duydum ama hiç yemedim.
YanıtlaSilİAllahım ne kadar zahmetliymiş toplamak ama tadı harika diyorsunuz. Ben yapamam büyük ihtimal ama yemeyi çok isterim :) bir gün bir yerde denk gelirsem mutlaka denicem tadını cidden çok merak ediyorum.
Ellerinize sağlık.
Eğer bir markette falan restlarsanız siz de yapabilirsiniz. Çünkü temizlenmiş satıyorlar. Denemek gerek çok lezzetli olur. Teşekkür ederim yorumuna.
SilVerdiğimiz paraya değiyor valla. Ben pazarda köylülerden kenger aldığımda hiç pazarlık etmeden veriyorum parayı. Nasıl bir zahmet olduğunu bildiğimden..
YanıtlaSilRezene de ne güzel olmuş ellerine sağlık İlhan bey..
Çok doğru kaça satsalar hakları. Emeğin ederi olmaz. Rezene pazarlarda var galiba. Bir kere dereoyu diye almıştım oradan biliyorum. :)) Teşekkür ederim yorumunuza.
Silİlhan bey köyde büyümüş biri olarak çok iyi bilirim mantarın nerede şevketi bostan dikeninin nerede olduğunu.Dediğiniz gibi şevketi bostanı toplamas o kadar zordur ki hele ayıklaması resmen işkence:)neyse ki pazarlarda temizlenmiş olarak satılıyor kilosu 12tl ama helal olsun:) elinize sağlık nefis olmuş yemekler...Bu hafta almalı yine zamanı geçmeden:))
YanıtlaSilEvet havalar ısınınca olmuyor. Artık seneye . 12 tl. falan kenker için ucuz bence. Teşekkür ederim.
SilÇok severim kenkeri . Yıllar oldu buralarda da Ankara da da yoktur. Bilmezler de getirmezler de. Ne kadar özlemişim. Arapsacinin galiba ekmesi o fotograftaki. Doğal yetişenin beyaz kısmı o kadar büyük olmuyor. Dereotu gibi. Pazarda oluyor arada. Ama ancak Nisan,Mayıs gibi bulunuyor. Bır rivayete göre yılanlar kıs uykusundan uyanırken gözlerini arapsacina silerlermis. Mart ayından sonra pek yenmez Ege de Arapsaci.
YanıtlaSilEllerinize saglık. Yine olsa da yesek denecek bir yemek yapmışsınız.
Evet doğru söylüyorsunuz Bodrum'da bizim bahçede de çıkardı dereotu gibi.Ne ilginç yılanların gözlerini silmesi. Bundan arap saçının çok olduğu yerde yılan olur mesajı mı çıkar acaba? :)) Teşekkür ederim yorumunuza.
SilBu otu hiç görmedim, tadını bilmiyorum ama çok merak ettim. Başka bloglarda da duymuştum.
YanıtlaSilYakında İzmir'e gideceğiz, umarım orada yeme şansım olur.
O kadar güzel anlatmışsın ki, mutlaka tatmam gerek diye düşündüm:)
Ellerine sağlık, Sevgiler...
1 ay içinde gidersen yiyebilirsin. Havalar ısınınca olmuyor. Ama Ankara2da Metro market varsa orada var. Teşekkür ederim.
Silbenim bilmediğim bir lezzet ama çok güzel görünüyor.şanslısınız.ellerinize sağlık.afiyet bal olsun.
YanıtlaSilEvet çok bilinen bir şey değil. Her yerde de olmuyor. Rastlarsanız bir yerlerde alıp deneyin derim. Sağolun yorumunuz için.
Silİlhan ben hiç pişirmedim. Ama şevket-i bostanı İzmirli arkadaşlarımdan iyi bilirim. Şimdi Feneryolu pazarına ilk gittiğimde alıp senin tarifinle deneyeceğim. Ellerine sağlık.
YanıtlaSilSenin bildiğini düşünmüştüm. Bulursan mutlaka dene seveceğinden eminim. Teşekkür ederim.
SilÖNCELİKLE TEBRİK ETMEK İSTERİM
YanıtlaSilÇEYREK FİNALE KALMIŞIZ
DAHA DÜN ŞEVKETİ BOSTAN'DA ACEP NE OLA DİYE DÜŞÜNMÜŞTÜMKİ
BU GÜN KARŞIMDA
ELLERİNİZE SAĞLIK EMİNİM ÇOK LEZZETLİDİR
YENİ ŞEYLER ÖĞRENMEK GÜZEL
ERENKÖY PAZARINDA VARDIR MUHAKKAK BU OTLAR BAKACAĞIM
HAYIRLI GÜNLER
Eveeeet ama heyecandan ölecem zannettim son yarım saat. :)) Erenköy pazarının sonun doğru sağda Ege otları satan bir hanım vardı. Onda mutlaka vardır. Teşekkür ederim yorumuna.
YanıtlaSilHiç duymadım ,yemedim desem :) Kaktüs meyvesi gibi dikenlerini yumuşatmak için bir formülü vardır belki bununda :) Yapan olsada tadına baksak ..Ellerinize sağlık güzele benziyor uzaktan :)
YanıtlaSilDikenleri yenmiyor zaten ama dikenleri sıyırması dert. Çok lezzetlidir. Teşekkür ederim.
SilBen yendiğini düşünmedim zaten ayıklamak adına söylemiştim :)
SilPardon o zaman. :))))
Silelleriniz dert görmesin İlhan bey,okurken yoruldum ,zor işmiş bu toplama,temizleme işi,metroda görürsem denerim,yemeğin görüntüsü o kadar güzel ki........
YanıtlaSilMazes gerçekten zor ya. Ama oralarda yaşayanlar o kadar alışmış ki fazla zorlanmıyorlar hem de düşünsenize mis gibi dağ havası. Teşekkür ederim yorumuna.
SilYa benim su otlarla aram yok yaaa,bir ispanagi bir de Pirasayi bilirim:))
YanıtlaSilBizim oralarda da kenger denir,hic sevmem.Rahmetli Babam cok severdi,bahar geldi mi cokca piserdi bizim ev de.Kari-Koca alir temizler,pisirir yerlerdi.Afiyetleri olsun.Acaba cok pistigi icin mi sevmiyorum,kokusu halen burnumda:))
Cok faydali oldugunu biliyorum,Annem öyle söylerdi,kimin umurunda..Ben de yemem cocuklarima da yedirmem:))
Elinize saglik,yiyenlere afiyetler olsun.Güzel günler diliyorum efendim....
Başka şeylerden bahsediyor olmayalım? :)) Çünkü tabi herkese göre değişir ama sevilmeyecek bir şey değil. Peki siz sevmiyorsanız faydalarını da kabul ettiğinize göre çocukların günahı ne bırakın yesinler. :)))) İçinizden dediklerinizi duyar gibiyim tamam hemen gidiyorum. :)) Teşekkür ederim yorumunuza.
SilKıymetlimiz şevket-i bostan'ımızı ne de güzel anlatmışsınız.Çok özel bir ottur ve faydaları saymakla bitmez.Biz yemeğinin yanı sıra haşlayıp, mis gibi ege zeytinyağını üzerine döker, limonla da tatlandırıp öyle yeriz, öneririm ;)
YanıtlaSilSevgiler...
Salatasının çok güzel olduğunu biliyorum ama İstanbul'dan aldıklarımızla mümkün değil tabi. Sevgiyle kalın. Teşekkür ederim.
Sil