BALIK GÜNÜMÜZ

Bu hafta sonu balık günüydü. Ne gün değil ki dediğinizi duyar gibiyim. :))  Ama tam balık mevsimi, her tür balık tezgahlarında mevcut. Geçen gün balıkçıda iskorpiti görünce hemen aldım, aslında küçüklerdi ama çorbası nefis oldu. Şurada balık av yasağına iki ay falan kaldı herhalde, o zaman çok arayacağız bu balıkları. Levrek, çipura ve somona kalacağız.

İskorpit ayıklaması, temizlemesi çok problemli bir balıktır eğer almaya niyet ederseniz mutlaka balıkçınıza temizletin. Bir özelliği daha var avlandıktan sonra çok uzun süre yaşıyor, hatta benim balıkçım, " abi karada da yaşıyor bunlar " diyor. :)) Tencerede kaynamakta olan suya ; iki adet defne yaprağı, tane karabiber, saplarıyla beraber yarım demet maydanoz, dörde bölünmüş bir adet kuru soğan, iki diş sarımsakla beraber balıkları da koyuyoruz. On dakika sonra süzgeçle balıkları sudan çıkarıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz.

 Soğuduktan sonra yakın gözlüklerimizi takarak :)) çok dikkatli bir şekilde etlerini ayıklıyoruz, kafalarını ve kılçıklarını tekrar aynı tencereye atarak yaklaşık kırkbeş dakika kaynatıyoruz. Bu süre sonunda süzüyoruz ve balık suyunu ayırıyoruz. Tencereye elde ettiğimiz balık suyunu aktarıyoruz, içine bir çay bardağı kadar pirinci ekliyoruz ve pirincin pişmesini bekliyoruz. İçine balık etlerini atıyoruz, bir taşım kaynattıktan sonra tuzunu ve karabiberini ayarlıyoruz.
Derin bir kasede iki yumurta sarısını kırıyoruz ve iyice karıştırıyoruz, içine yarım çay bardağı kadar un ve yarım limon suyunu ilave ediyoruz,. karıştıra karıştıra çorba suyundan ekleyerek, terbiyeyi tencereye katıyoruz ve bir taşım kaynatıp ocağı kapatıyoruz.

Servis kasesine alınca üzerine; kızdırılmış tereyağı ve kırmızı biber gezdiriyoruz.

Yukarıda gördüğünüz lakerdayı iki ay kadar önce yapmış ve buradan tarifini paylaşmıştım. Eğer seneye yapmak niyetiniz varsa bu tarifi deneyin derim. Mükemmel oldu yanında kırmızı soğanla. :))

Şimdi yukarıdaki ve aşağıdaki resimleri görünce tepkileri duyar gibiyim. Kalamar çok pahalı bir ürün, aslında burada fiyat belirtmek çok doğru değil ama kilosu altı lira ya. İnanılır gibi değil. Ayrıca eğer dışarıda köfte yiyorsanız, lokantalarda sebze özellikle ıspanak yiyorsanız kalamardan da uzak durmanıza gerek yok. :)) Düşünün en masum görünen dner bile sabah takılıyor yaz kış sabahtan akşama kadar ateşin karşısında kalıyor, biz de yiyoruz. Lahmacundan hiç bahsetmeyelim bile. :))

Ben gene de bir tarif vereyim belki seven biri çıkar. Kalamarları yıkadıktan sonra derin bir kaseye az limon suyu, bir tatlı kaşığı sirke, yarım şişe maden suyu, tuz, az toz şeker koyarak kuvvetlice ovalayarak marine ediyoruz, iyice köpürmesi gerek.

Ondan sonra hafifçe yıkıyoruz ve avucumuzda sıkıyoruz İçlerine birer parça kaşar peyniri koyarak üzerlerine de fırçayla biraz zeytinyağı sürüyoruz ve fırında peynirler kızarana kadar tutuyoruz.

Bu da balık günümüzün ast solisti istavrit ızgara. Daha önce size bahsettiğim tavaya fırçayla zeytinyağı sürüyoruz ve balıklara çok az un sürerek tavaya diziyoruz.

Bir tarafı kızarınca aşağıda gördüğünüz gibi tavamızın kapağını kapatıp ters çeviriyoruz ve diğer tarafını da kızartıyoruz. Az yağda ızgara gibi oluyor. Bugün biraz uzun oldu galiba. Şimdi gidiyorum tv lerin başına, Sneijder geldi cim boma zevkle onu izleyeceğim. :))))